MasterMover Küresel Haberler
Elektrikli çekiciler, portatif yapı üreticileri için üretim verimliliğini ve iş/ürün hacmini arttırıyor
Elektrikle çalışan yaya çekicilerine yatırımda bulunarak, Birleşik Krallık merkezli bir modüler, portatif bina üreticisi, üretim akışını ve iş/ürün hacmini artırdı ve aynı zamanda iş kaynaklarının daha fazla katma değerli faaliyetlere odaklanmasını sağladı.
Bunlara ek olarak şirket, 6-8 tonluk portatif yapılara fabrika zemini etrafında manevra yaptırmak amacıyla yük kaldırma araçları yerine MasterMover MT20 çekicileri kullanarak, çalışanlarının işyeri kazaları ve yaralanmaları riskini belirgin ölçüde düşürdü. Çekiciler ayrıca, destek arabalarını üretim alanında hareket ettirmek, malzeme ve parçaları üretim hücrelerine sevk etmek suretiyle tesisin hücresel üretim yaklaşımına doğru yakın zamanlı değişimini desteklemede hayati bir rol oynuyor.
Üretici, Birleşik Krallık’ın en büyük kiralık konaklama tesis tedarikçilerinden biridir ve dünyadaki en geniş kiralık konaklama tesis filosunu işletmektedir.
Üreticinin Birleşik Krallık montaj tesisi, haftada 20 ile 30 modüler yapı üretiyor. Ülke çapında kamu ve özel sektöre sevk ve monte edilen yapılar, müşteriler tarafından sınıf, eğitim tesisi, geçici ofis, sağlık merkezi, REB (yer değiştirebilir malzeme yapıları) ve çocuk bakım odası olarak kullanılıyor.
MasterMover Ltd. İhracat Geliştirme Müdürü Charles Harrison anlatıyor: “2008 yılı sonunda müşteri, üretim yaklaşımını akış hattından hücresel üretime doğru değiştirdi. Bu durum, fabrikada şirketin portatif yapılara üretim boyunca manevra yaptırmada kullandığı yöntemlerle ilgili olası problemleri su yüzüne çıkardı.
MasterMover elektrikli çekicilere yatırım yapmadan önce, üretici her yapıyı, her bir yapının bir ucuna yerleştirilmiş iki yük kaldırma aracı kullanarak fabrikasında hareket ettiriyordu. Bir araç ileri hareket ederken diğeri geri gidiyordu.
Bir modüler yapı tipik olarak 12 metre uzunluğunda ve 3 metre genişliğinde, ve 6 ile 8 ton ağırlığa sahiptir. Bu tip bir yapıyı üretim sürecinde hareket ettirmek amacıyla, şirket her uç için asgari olarak 4 tonluk bir yük kaldırma aracına ihtiyaç duyuyordu. Yapılar, üretim ve montaj sürecinin her aşamasından çıkışa dek bu şekilde hareket ettiriliyordu. Bu mesafe, sürecin başlangıcından sonuna dek yaklaşık 250 metreye denk geliyor.
Oldukça yavaş ve elverişsiz olmasının yanı sıra, bu yöntem, çalışanlar için kabul edilemez bir kaza veya yaralanma risk seviyesini de içeriyordu. Ayrıca, yük kaldırma araçlarının yapıları fabrika içinde hareket ettirmek üzere tasarlanmamasından dolayı, sürücünün kontrolü kaybetme ve yapıyı devirme tehlikesi de her zaman mevcuttu; bu da fabrika içindeki diğer makine veya malzemelerde oldukça pahalıya patlayacak hasarlara neden olabilirdi.
Üretim verimliliği ve iş/ürün hacmi de ayrı bir sorun teşkil ediyordu. Yapıların üretim alanlarında hareket ettirilmesine yardım etmek için gerekli işgücü, verimsizliğe yol açıyordu. Toplamda üç kişiye ihtiyaç duyuluyordu. Her yük kaldırma aracı için ehliyetli bir sürücüye gereksinim duyulmasının yanı sıra, hız ayarı ve rehberlik için de bir kişi gerekiyordu. Şimdi ise, çekiciler kullanılırken aynı yapıları üretim sürecinin her bir tarafına hareket ettirebilmek için sadece iki kişiye ihtiyaç duyuluyor.
“Yük kaldırma araçlarıyla manevra yapmak çok zaman alıyordu ve bu araçlar yeterince kıvrak değildi. Daha büyük yapılar, kaldırıldıklarında eğilebiliyorlardı, bu da yapının iç kısmında hasara neden olabiliyordu. 2009 yılında, müşteri hücresel üretim düzenine geçti, bu düzende hücreler üretim hattı ile paralel şekilde devam ediyor. Bu arada, müşteri portatif yapıları fabrika içinde hareket ettirmek için daha güvenli ve düzgün bir yol bulması gerektiğini anladı” diyor Harrison.
Bu noktada, müşteri elektrikli çekici gibi bir çözüm yoluna gitmesi gerektiğini fark etti ve uygun bir tedarikçi için Internet’te araştırma yaptı. MasterMover’ın internet sitesini ziyaret ettikten ve iş başındaki çekicilerin fotoğraflarını ve videolarını beğendikten sonra şirket, sahada tanıtım talebinde bulundu.
Bir mühendis tarafından yapılan saha ziyaretinden sonra MasterMover, bu görev için en uygun seçenek olarak MT20/960’ı tavsiye etti. MT20/960, 9.600 kiloya dek olan tekerlekli yükleri itebiliyor, çekebiliyor ve idare edebiliyor. Ağır yüklerin hareketinde çekiş gücü kritik önem taşır, bu sebeple MT20, tahrik dişlisine yük ağırlığını transfer eden bir kuplaj sistemi kullanarak ihtiyaç duyulan tüm çekme gücünü sağlamak üzere tasarlanmıştır. MT20 ayrıca, aracın ekseni etrafında dönmesine ve kolaylıkla manevra yapmasına olanak vererek taşınan yükün her iki tarafında 90 derece dönebilme kapasitesine sahiptir. İkinci elektromanyetik fren, acil durdurma ve programlanabilir maksimum hız, çekicinin diğer önemli özellikleridir.
Kuplajların verimli şekilde kullanılması için, müşteri, MT20’nin bağlanabileceği şekilde modüler yapılar için uygun çift aks tekerleği tasarlamak durumunda kaldı. Bu akslar, montaj sürecinde yapıların daha serbest hareket etmesine olanak vererek 90 derece dönecek şekilde tasarlandı.
Müşteri iki adet MT20 çekiciyi üç günlüğüne denedi ve bu sürede ünitelerin kendilerini kanıtlamanın da ötesine geçtiğine ikna oldu. Şimdi her bir yapı, ana üretim hattı dışındaki her üretim hücresine doğru kolaylıkla ve hızlıca hareket ederek çalışanlar için hayatı çok daha kolay ve güvenli kılıyor.
Müşteri, üç yerine iki kişi kullanarak gerçekleştirdiği iş gücü tasarrufuna dayanarak, iki çekici ile yatırımının masrafını çıkardı, ayrıca çekiciler, daha güvenli bir çalışma ortamı açısından da fayda sağladı. Tüm bunların yanında, çekiciler kullanılmaya başladığından beri, çekicilerin de önemli bir kısmını oluşturduğu yeni hücresel üretim yaklaşımı sayesinde, müşteri iş/ürün hacmini %20 oranında artırdı.
Çekicileri satın alan müşterinin diğer tek bir alternatifi, her bir yapıyı kendi başına taşıyabilecek daha büyük yük kaldırma araçları satın almasıydı, fakat bunun maliyeti oldukça yüksekti (85.000 – 100.000 £ arası)
Yeni çekiciler, her bir modüler yapıyı montaj sürecinde hareket ettirmekte olduğu kadar, destek arabalarını üretim hücrelerine taşımak için de kullanılıyor. Bu arabalar, her bir hücreye, pencere, kapı, alçı paneli, güç kaynağı ve tesisat dahil çok önemli malzeme ve parçalar sevk ediyor.
Harrison sözlerini şu şekilde bağlıyor: “Müşteri, MT20’yi kullanmayı öğrenmenin aşırı kolay olduğunu söylüyor İlk başta bir MasterMover mühendisi dört çalışanı sahada bir saatlik bir eğitimden geçirdi. Bu dört kişi de farklı dört kişiyi eğitti. Bir hafta içinde, MT20’yi kullanması gereken herkes tamamen eğitilmiş ve çekicileri kullanabilecek hale gelmişti.”
